Sevgili Blogger'ın sürekli bir göçüş, bir cortlama, bir sayfa görüntülenememesi v.s, v.s. durumları oluyor bu aralar malumunuz. Bir arkadaşım;
- "Bloguna (yazıldığı gibi okunur) vtunnelden girilebiliyor." dedi tüm iyi niyetiyle.
Ben ne dedim?
- "Kim kasacak allaaşkına benim bloguma (halâ yazıldığı gibi okunur) girip de okumak için" isimli eserimi sevgili arkadaşıma armağan ettim, en içten kendime güvensizliğimle.
Kim girip okuyacak gerçekten? Normal şartta kaç kişi giriyor da bir de "vtunnel'dan gireyim şerbet neler yazmış, benden bahsetmiş mi?" diyecekler dedim içimden.
Bu minvalde söylenirken bir yandan da iyi niyetli arkadaşımın vtunnel yaratcılığına ben de katkıda bulunuyordum. Kendi sitemi tekrar görmek beni sevindirdi. Belki başkalarını da sevindirir, o kadar kötümser olmayayım isimli eserime bir geçiş yaptım, kasedi ileri sararak.
O da ne?! Sevgili blogumun (yazıldığı gibi) tepesinde, çıplak bir kadın fotoğrafı vardı ve o çıplak kadın kesinlikle ben değildim. Aynaya baktığımda keşke o olsaydım ama... (neyse)
Hemen aklıma cin fikirler geldi. Bu hanımkız benim gün yüzü görmemiş güzide blogumun (yazıldığı) bir reklam yüzü, bir satış departmanı şefi, bir piyasa markası olabilir miydi acaba?
Bu hanımı görenler, sitemi ziyaret ederler miydi? Yanında yazan "Ne kadar büyük" sorusu neyi simgeliyordu? Her şey bir muamma, her şey bir sis perdesiydi o an.
Bunların ardından ise, aklıma gelen şu soruyla irkildim; "benim naif, kendine has blogumda (yazıld) çıkan kız, kimbilir başka nerelerde çıkıyordur? Beni seçmiş olması bir ayrıcalık değildi ne yazık ki? Lanet olsundu... Yine bizbize kalmıştık sevgili blogum(yaz) ve ben duosu olarak.
Üzüldüm, kırıldım... Sis perdesi aralandı, yürüdüm.. yürüdüm... yürüdüm... ve karanlıkta kayboldum...
- "Bloguna (yazıldığı gibi okunur) vtunnelden girilebiliyor." dedi tüm iyi niyetiyle.
Ben ne dedim?
- "Kim kasacak allaaşkına benim bloguma (halâ yazıldığı gibi okunur) girip de okumak için" isimli eserimi sevgili arkadaşıma armağan ettim, en içten kendime güvensizliğimle.
Kim girip okuyacak gerçekten? Normal şartta kaç kişi giriyor da bir de "vtunnel'dan gireyim şerbet neler yazmış, benden bahsetmiş mi?" diyecekler dedim içimden.
Bu minvalde söylenirken bir yandan da iyi niyetli arkadaşımın vtunnel yaratcılığına ben de katkıda bulunuyordum. Kendi sitemi tekrar görmek beni sevindirdi. Belki başkalarını da sevindirir, o kadar kötümser olmayayım isimli eserime bir geçiş yaptım, kasedi ileri sararak.
O da ne?! Sevgili blogumun (yazıldığı gibi) tepesinde, çıplak bir kadın fotoğrafı vardı ve o çıplak kadın kesinlikle ben değildim. Aynaya baktığımda keşke o olsaydım ama... (neyse)
Hemen aklıma cin fikirler geldi. Bu hanımkız benim gün yüzü görmemiş güzide blogumun (yazıldığı) bir reklam yüzü, bir satış departmanı şefi, bir piyasa markası olabilir miydi acaba?
Bu hanımı görenler, sitemi ziyaret ederler miydi? Yanında yazan "Ne kadar büyük" sorusu neyi simgeliyordu? Her şey bir muamma, her şey bir sis perdesiydi o an.
Bunların ardından ise, aklıma gelen şu soruyla irkildim; "benim naif, kendine has blogumda (yazıld) çıkan kız, kimbilir başka nerelerde çıkıyordur? Beni seçmiş olması bir ayrıcalık değildi ne yazık ki? Lanet olsundu... Yine bizbize kalmıştık sevgili blogum(yaz) ve ben duosu olarak.
Üzüldüm, kırıldım... Sis perdesi aralandı, yürüdüm.. yürüdüm... yürüdüm... ve karanlıkta kayboldum...
google reader'dan da okunuyo blogunuz. çıplak kadınsız filan.. hem tıklıyıp ilişkiye mi girilirmiş nerye tıklıyosun öyle
YanıtlaSilben miyim acaba o vtünelci arkadaş? :)
YanıtlaSilbu arada dünyada tek bir örge var onu da ben tanıyorum sanardım ama birtane daha varmış
-nry
sikrinşot fayfoksun da en son google araması "rakı mezesi" olarak görünmekte bağan :D hahah süper güldüm saol.
YanıtlaSil